23 Kasım 2014 Pazar

Gaziantep 2

2014 tatilimiz Kasım ayı sonuna kaldı, bu haftaya birkaç uygun uçak biletin rastlamasıyla yoğun programlı bir tatil oldu. İlk durağımız, ikinci defa geldiğimiz Gaziantep. 2 yıl aradan sonra tekrar yolumuz düştü, fena da olmadı. 1 çift arkadaşımızla, gezemediğimiz yerlere gitmek ve yiyemediğimiz tatlar için tekrar geldik, Ee burası Gaziantep kaç kez gelseniz de her seferinde yeni bir şey bulabilirsiniz:) Önceki seferden aklımızda kalan Katmerci Zekeriya Ustayla başlamaya karar verdik. Çok arada bir yerde, ayrıca pazar günü çevresindeki dükkanların çoğu kapalı, ümidimiz kırılsa da gittiğimizde açık görmek bizi sevindirdi. Yine de sabah saatlerinde gidin, bildiğim kadarıyla erken kapanıyor.


Gelelim katmere, bildiğiniz üzere Gaziantep'te katmer tatlı yapılıyor ve kahvaltıda yeniyor, içerisinde taze kaymak, incecik yufkası ve Antep fıstığıyla son derece başarılı. Fakat gelin görün ki 4 kişi 2 katmeri bitiremedik. Sabah sabah bu kadar tatlıya alışık olmadığımızdan tıkandık. Yerel halk katmeri sütle yiyor, muhtemelen süt bu tatlılığı dengeliyor, maalesef sütte olmadığı için çayla götürmek zorunda kaldık.


İşin mutfağına da izin isteyerek bir göz attık, yufkaların inceliğini bu açıdan daha iyi görebilirsiniz. Gittiğinizde ayakta kalabilirsiniz, birkaç dakika bekledikten sonra hemen bir masaya geçebiliyorsunuz. Siparişiniz geldiğinde usta hemen birinin telefonunu alıp masanın fotoğrafını çekiyor, kalkmadan da sosyal medyada paylaşın diye takılıyor, son derece etkili ve maliyetsiz bir tanıtım yolu bulmuş :)


Kahvaltı sonrası istikametimiz Savaş müzesi oldu fakat restorasyon nedeniyle Savaş müzesi ve Gaziantep kalesine giremedik, listemizde bulunan Mevlevihane müzesine gittik. Burada çok güzel canlandırmalar ve Selçuklu zamanına kadar uzanan el yazması Kur'an-ı Kerim'ler bulunuyor. 




Matbaadan çıkmışcasına harflerin düzeni ve kenar süslemeleri gerçekten muazzam, bunun yanı sıra birçok hat sanatı eserine, o zamanın kilimlerine ve üzerindeki sembollerin anlamlarını bu müzede bulabilirsiniz. Giriş ücretsiz.

Biraz mola vermek için Tarihi Yenihan'a geçtik. Burası İmam Çağdaşın sokağında, kaleye doğru giderken sağda kalıyor. Özelliği ise içerisinde mağara içine dizayn edilmiş bir kafe bulunması. Burada közde pişmiş menengiç ve Türk kahvesi içebilirsiniz. Menengiç aşılanmamış ham fıstık, bu öğütülerek kahve yapılıyor.



Bu kadar gezmekten sonra sıra geldi yemeğe:) Daha önceki gelişimizde de İmam çağdaşa gelmiştik, aslında bu sefer Halil Usta'ya gidecektik, fakat Pazar günü olması nedeniyle kapalıydı. Ayrıca Gaziantep'e ilk defa gelen arkadaşlarımızın İmam Çağdaşı görmelerini istedik.  




Yer bulmak için biraz bekledik, içerisi hınca hınç dolu, içeride inanılmaz bir ses, bir uğultu. Siparişler çok geçmeden geldi, fakat daha önce lahmacunun yanında gönderilen patlıcan ezmesi yada garsonların muhabbetleri de kalabalıkla beraber gitmiş.  İçerideki yüksek tempo ve koşuşturma sizi istem dışı hızlı yemeye zorluyor, yine herşey lezzetliydi ama yediğimizden çok bir şey anlamadık maalesef.


Tatlı konusunda yine İmam çağdaş baklavası gibi hiçbir yerde yemedim. Yine rotamızda ilave olarak tadına bakacağımız Koçak Baklava vardı ama maalesef zaman yetmezliğinden uğrayamadık. Tatlı konusunda taksici bir abimizle biraz konuştuk, tatlıcı sayısı çok fazla, hepsi daha iyi için yarışıyorlar, bu nedenle kötü baklava bulmanın zor olduğunu söyledi. Kendisinin de aldığı yerden, Sini Baklavadan arkadaşlar paketlerini yaptırdı, maalesef sonraki sabah İtalya'ya geçeceğimiz için paket yaptıramadık, orada yediklerimizle yetinmek zorunda kaldık :)


Sıra geldi Zeugma'ya, önceki gelişimizde gidemediğimiz ve aklımızda kalan yerler arasındaki Zeugma'yı bu sefer gezme imkanımız oldu. Mozaiklerin geçmişi ve daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Gaziantep gezimizde Zeugma tek taksiye binmek zorunda kaldığımız yer, müzeye gidişte yürüyerek gittik ama mesafe var, yürümeyi çok düşünmeyin bence:) 



Müzeye müze kartla ücretsiz girebiliyorsunuz, yoksa giriş ücreti 10 TL. Müze bina ve yerleşim olarak gayet iyi. Mozaikler bulunduğu yerden itina ile bir bütün olarak getirilmiş ve sergileniyor, mozaiklerde ki eksikler ise zamana yenik düşmüş yada tarihi eser kaçakçılarına. Gaziantep'e giderseniz muhakkak görmeye çalışın.







Ayrılmadan son durağımız Küşlemeci Mehmet Usta. Mekan boş denecek kadar sakindi, ilk defa geldiğimizi söylediğimizde usta bize karışık olarak bir sunum yapacağını ve küşlemeyi anlattı. Koyunun sırt bölgesinden yalnızca 300 gr kadar çıktığını, sinirsiz kokusuz, özel bir et olduğunu söyledi, tabi o anlatırken bunlar bizim için sadece teorik bilgilerdi :) Birkaç şekilde terbiyelenmiş ve soslanmış olarak geldi, hepsi birbirinden lezzetli ve lokum gibiydi ama bizim favorimiz sade küşleme oldu. Gerçekten tamamen kokusuz yumuşak ve lezizdi. Bu gezi de İmam çağdaştan daha başarılıydı bizim için. Yanında gelen salata biraz daha az sulu olsa daha iyi olabilirdi, yine de tat olarak hiçbir eksiği yoktu.




Ziyaret ettiğimiz yerlerin adreslerini ya da tariflerini yazmıyorum, sizde gitmeden benim yaptığım gibi yapabilirsiniz. Google maps üzerinden bir harita oluşturun, burada duraklarınızı aratarak haritanıza ekleyin. Bunları kategorilere ayırarak renklendirebilirsiniz, böylece anlaşılması daha kolay bir harita olur. Benin hazırladığım haritaya buradan ulaşabilirsiniz. Bir başka gezide görüşmek üzere..


Kamil Gelgeç, Burçin Gelgeç, Gaziantep gezi notları, antepte ne yenir, küşleme nerede yenir, en iyi katmer, katmerci zekeriya usta, imam çağdaş baklavası, gaziantep turist haritası

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder